Allaha İman

Allah'a İman Ne Demektir?
Allah Teâlâ'nın varlığına ve birliğine inanmak ve O'nu sıfat ve isimleriyle güzelce tanımaktır. Allah'a îman, bütün dinlerin temelidir. Allah'a inanma, O'na dayanma ve ibâdette bulunma ihtiyacı, insanda yaratılıştan vardır. Bu duygu, insanla beraber doğmuş ve her devirde de olagelmiştir. Allah'ın varlığının delillerinden biri de budur. Çünkü fıtrat yalan söylemez. İnsan fıtratında, madem, bir yüce Yaratıcıya inanıp dayanma, O'na ibâdet etme, yalvarıp dileklerine karşılık bulma ihtiyacı vardır; öyleyse o yüce Yaradanın vâr olmaması mümkün değildir. Bu, fıtratın inkârı demek olur. Başka hiçbir delil olmasa bile, bu fıtrat ve vicdan delili, Allah'ın varlığını anlamamız için kâfi bir ışıktır. Aslında, Allah'ı inkâra yeltenenler bile, başları dara geldiği zaman yine Allah'a yönelmek, O'ndan yardım dilemek zorunda kalırlar. Fakat darlıktan kurtulur kurtulmaz yine eski hallerine dönerler. Bunun misallerini pek çok görmüş ve duymuşuzdur. Bu hususa Kur'ân-ı Kerîm şu şekilde işâret buyurmaktadır: "İnsana bir zarar dokunduğu zaman, yan üstü yatarak, yahut oturarak veya ayakta iken bize yalvarır. Fakat ondan (ilticâsına sebeb olan o) zararı kaldırdığımız zaman, sanki kendine dokunan bir zarardan dolayı bize yalvaran o değilmiş gibi hareket eder. (Eski sapıklığına devam eder.)" (Yûnus, 12) "Gemiye bindikleri zaman (batma korkusundan) ihlâs ile Allah'a yalvarırlar, fakat kendilerini karaya çıkarıp kurtardığımızda, hemen şirk koşarlar." (el-Ankebût, 65).


Allah'a İmanın İnsan Hayatına Tesirleri Nelerdir?
Allah'a inanan ve O'na sevgiyle bağlanan insanın mânevî ufku kâinat kadar geniş, huzûru ve neş'esi Cennet bahçesi gibi daima taze ve ölümsüzür. Gözlerinde îman nuru parlar, sözlerinde hakikat, sevgi ve neş'e çağlar. İş ve hareketlerinde ahlâk, vekar ve isabet göze çarpar. O, insanları hilkat itibariyle kardeşi bilir, onlara lütuf ve merhamet gözüyle bakar. Şefkatlidir, insanların dertlerine bir karşılık beklemeden koşar. Boynu büküklerin gönlünü alır, yetimleri bağrına basar. Kâinatla ve içindeki varlıklarla ünsiyet içindedir. Tanış gibidir. Hiçbir hâdise, onu korkutmaz, gözünü yıldırmaz. Kalbindeki îman kuvveti ile kâinata bile meydan okuyabilir. Allah'ın kendisine bahşettiği nimetlerden O'nun iradesine uygun şekilde faydalanır ve tadar. Ölümden korkmaz. Zira, ölümü bir hiçlik ve yokluk kuyusu değil, hakikî hayatın ve ebedî saadetin başlangıç kapısı kabûl eder. Dünyada kendini misafir bilir. Misafirhane sahibi olan Allah'ın rızâsı ve izni dairesinde yer, içer ve rahatla yaşar. Misafirlik müddeti bitince de bu misafirhaneden huzurla ayrılıp ebedî mekânına gider. Allah'a inanan ve sevgiyle bağlanan kimse, inançsızlığın verdiği korkunç ızdırap ve elemlerden kurtulur. Allah'a inanan kimsenin, kendine de, başkalarına da hiçbir zararı dokunmaz. Kanunun olmadığı yerlerde bile Allah'ın onu her an gördüğü inancı, işlediği kötülüklerin cezasız kalmayacağı korkusu, onu kötülüklerden alıkor. Değil kötülük, bil'akis elinden geldiğince herkese iyilik yapmaya, faydalı olmaya çalışır. Ruhunu iyi düşüncelerle doldurur, yüksek ahlâka erer, içinden kötü hisleri kovar. Allah'a inanmak ve O'na bağlanmak, insanı aynı zamanda gerçek hürriyetine kavuşturur. Zira her şey'in Allah tarafından yaratıldığını bilen insan, yaratıklara değil, yaratana kul olur. Mahlûkattan değil, Hâlıkdan korkar. Yalnız Allah'a güvenir, dayanır, O'ndan ister, O'na sığınır. Kula kul olmaz. Kimseye el açıp dilencilik ve dalkavukluk yapmaz.

Allah Sevgisi ve Allah Korkusu
İslâm'ın insanlara öğrettiği ilâhî esaslardan biri de, Allah'ı sevmek ve O'ndan korkmaktır. Mü'min; nimeti, lütfu ve keremi sonsuz olan Rabbine karşı büyük bir sevgi ve hürmetle bağlanacak, O'nun rahmet ve merhametinin her şey'i kuşattığını düşünecek, ne kadar günahkâr olursa olsun, O'nun afvından ümidini kesmiyecektir. Yüce Allah'ın rahmet, sevgi ve şefkati sonsuz ise de, bunun yanında kahr ve azâbının şiddetli olduğunu da unutmayarak O'ndan korkacak, gazabından emin olmayacaktır. Korkunun ifratından yeis, yani, ümidsizlik doğar. Pek fazla ümidlenmek ise, insanı gaflete atar ve âkıbeti umursamamaya götürür. Bu bakımdan Allah'ın azâbından emîn olmak da, rahmetinden ümîd kesmek de dînimizde yasaklanmıştır. Şu halde mü'minin kalbi, Rabbinin huzurunda, korku ile ümid arasında O'na lâyık bir kul olma heyecaniyle çarpmalıdır. Kur'ân-ı Kerîm'de mü'minlerin bu vasfına şu şekilde dikkat çekilmektedir: "Mü'minler, Allah'ın rahmetini umarlar ve azâbından da korkarlar..." (el-İsrâ, 57). "Allah'a korku ve ümid içinde dua ediniz" (el-A'râf, 56) buyurulmaktadır. İmanın kemâline delâlet eden bu hâle beyne'l-havf ve'r-recâ, yani, korku ile ümid arasında olma hâli adı verilir. Gerçekten de Allah'a olan îmanın kemâli, sadece Allah'ı sevmek veya sadece O'ndan korkmakla gerçekleşemez. İkisinin bir arada bulunması gerekir. İnsan, sevginin vereceği nazlanma ve şımarıklıktan ve rahmetine güven duygusunun sevkedeceği taşkınlık ve itâatsizlikten, ancak Allah korkusu ile kurtulabilir... Sadece korkunun vereceği ye's ve ümidsizlik halinden insanı kurtaracak da, Allah sevgisi, rahmetinin genişliğine ve afvının sonsuzluğuna olan inançtır. Bu sebeble "Hayrın başı Allah sevgisi; hikmetin başı da Allah korkusudur" denilmiştir. Aslında, Allah'a olan sevgi kadar, O'ndan korkmak da son derece tatlı ve zevkli bir haldir... Allah korkusunda nasıl bir lezzet ve ruhî haz olduğu şu şekilde izah edilmiştir: "Ârif-i billâh, aczden, mehafetullah'dan (Allah korkusundan) telezzüz eder. Evet, havf'da (Allah korkusunda) lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan suâl edilse, "En leziz ve en tatlı hâletin nedir?" Belki diyecek: "Aczimi ve za'fımı anlayıp validemin şefkatli sinesine sığındığım hâlettir..." Halbuki bütün vâlidelerin şefkatleri ancak bir lem'a-i tecellî-i rahmettir (Allah'ın rahmetinin küçük bir tecellîsidir). Onun içindir ki kâmil insanlar, aczde ve havfullah'da öyle bir lezzet bulmuşlar ki kendi havl ve kuvvetlerinden şiddetle teberrî edip Allah'a acz ile sığınmışlar, aczi ve havfı (korkuyu) kendilerine şefaatçı yapmışlar..." (Sözler) Allah'ı sevmek ve O'ndan korkmak hususunda Peygamberimiz de şöyle buyurmuşlardır: - "Mü'min kimse, Allah'ın azab ve ikabının miktarını bilseydi, hiçbir kimse Cenneti ümid etmezdi. Kâfir de Allah'ın rahmetinin ne kadar çok olduğunu bilseydi hiç kimse O'nun rahmetinden ümid kesmezdi." - "Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır, Cehennem de böyle..." - "Sağılan süt memeye girmediği gibi Allah korkusundan ağlayan kimse de Cehenneme girmez. Allah yolunda çarpışırken husule gelen tozla Cehennemin dumanı birleşmez." - "Allah katında iki damla ve iki izden daha sevimli bir şey yoktur. İki damla: Allah korkusundan dolayı gözden akan yaş, Allah yolunda dökülen kan damlalarıdır. İkiiz'e gelince: Allah yolunda alınan yara izleri ile, * Allah'ın farzlarının birini îfa ederken husûle gelen eserlerdir." "Herhangi biriniz ölürken Allah'a hüsn-i zan etmeksizin (afv ve mağfiret edeceğini ummaksızın) ölmesin."

TAHINLI TATLAR
 


Tahinli Pekmezli Kek Tarifi İçin Malzemeler

3 yumurta
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı tahin
1 çay bardağı pekmez
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı ceviz
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
Üzeri için:Susam Tahinli Pekmezli Kek Tarifi Yapılışı Yumurtaları karıştırma kabına kırıyoruz. Toz şekerini döküyoruz ve mikserle iyice köpürene kadar çırpıyoruz. Sütü, sıvı yağı, tahini ve pekmezi döküyoruz. Hepsini karıştırıyoruz. Cevizi el değirmeninden geçiriyoruz ve iri kırılmış ceviz elde ediyoruz. Cevizi ilave ediyoruz. Kabartma tozunu, vanilyayı koyuyoruz. 6 çorba kaşığı tepeleme un ekliyoruz ve harcımızı karıştırıyoruz. Kek kalıbını tereyağıyla yağlıyoruz. İçine susam serpiyoruz ve fazlasını döküyoruz. Kek harcını döküyoruz ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. Afiyet olsun.

(Yeni)SUSAMLI KEK

●3 yumurta
●1,5 su bardağı toz şeker
●2,5 su bardağı un
●1 su bardağı sut
●1 cay bardağı sıvı yag
●1 kabartma tozu
●1 vanilya
●1 çay kaşığı karbonat
●1 limon kabuğu rendesi
●Bir-kac damla limon suyu Üzeri için
●Susam Yapılışı ●Yumurta ve şekeri mayonez kıvamına gelene kadar çırpın.
● Süt ve sıvı yağı ekleyip çırpmaya devam edin
● Un kabartma tozu vanilyayi ekleyin.
●Karbonatın üzerine limon suyu damlatıp sonra keke ilave edin
●Yağlayıp unladiginiz tepsiye döküp 180 derece sıcak fırında kızarana kadar pişirin.

TAHINLI KEK

4 Yumurta 2 Su Bardağı Şeker 1 Su Bardağı Süt 1 Su Bardağı Yağ 3,5 Kaşık Tahin Kabartma Tozu 3,5 Su Bardağı Un YAPILIŞI Tüm malzemeyi karıştır yağlanmış tepsiye dök Üzerine 3-4 kaşık tahin gezdir . 170 ° de 40-45 dakika pişir. Piştikten ve soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serp

(TAHİN VE PEKMEZLİ ÇÖREK) <<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>> MALZEMELER • 4-5 su bardağı buğday unu • 1 paket instant 11 gram Yuva Maya • 1/2 su bardağı mısır yağı • 1/2 su bardağı üzüm pekmezi • 1/2 çay bardağı tahin • 1 yemek kaşığı bal • 1,5 su bardağı süt • 1 adet yumurta • 1 çay kaşığı tuz • 1 -2 yemek kaşığı ceviz HAZIRLANIŞI Tüm malzemeler karıştırılıp kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edilir. Hamur 30 dakika dinlendirilir. Şekil verilip 220 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

BALLI TAHİNLİ SARMA (6-8 Kişilik) <<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>> Malzemeler 3 Yufka 1.5 Su Bardağı Tahin 1 Su Bardağı Bal 1 Su Bardağı Dövülmüş Fındık 1 Tatlı Kaşığı Mahlep 1 Yumurta Sarısı 1/2 Su Bardağı Pudra Şekeri Yemeğin Tarifi Çukur bir kapta tahin, bal, mahlep ve dövülmüş fındığı iyice karıştırın. Bir yufkayı tezgaha yayın. Hazırladığınız harcın üçte birini yufkanın üzerine yayın. Ikinci yufkayı harcın üzerine yayarak aynı işlemi tekrarlayın. Üçüncü yufkanın üzerine de kalan harcı yaydıktan sonra, yufkayı ortadan ikiye bölün. Yuvarlak kısmından başlayarak yufkayı rulo şeklinde sarın Yufkanın diğer yansı için de aynı işlemi uyguladıktan sonra 5 cm eninde verev olarak dilimlere ayırın. Dilimleri tepsiye yerleştirip üzerlerine yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında kızarana kadar pişirin. Servis tabağına alıp üzerlerine pudra şekeri serpin.

TAHİNLİ KURABİYE <<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>> Tahinli kurabiye malzemeleri ■4 su bardağı un ■1 su bardağı pudra şekeri ■1 su bardağı sıvı yağ ■1 su bardağı tahin ■1 su bardağı elle kırılmış ceviz ■1 adet kabartma tozu Tahinli kurabiye tarifi Bütün malzemeleri karıştırın ve ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlak yapın ve yağlanmış tepsiye dizin. 180 derecelik fırında dibi olana kadar pişirin. NOT: Biraz yağlı bir hamur olduğu için diğer kurabiye hamurları gibi birbirini toplamazsa problem yaratmayın rahatlıkla elinizde şekil verebilirsiniz. Helva tadında ve ağızda dağılan bir kurabiye yemek istiyorsanız mutlaka denemelisiniz. Afiyet olsun.
SİTEMİ BEĞENİRMİSİNİZ
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
BOZKIRBEY Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol