|
|
|
Çağrı Web Tasarım ©2019
Celâl ÜNAL
İLETİŞİM İÇİN: 5466924143
|
|
|
Sana Geldim Bozkırım
Ben geldim suyuna hasret,
Taşına kayana hasret,
Ben geldim yağmurunda yunmaya,
Ben geldim ayazında donmaya.
Özleminle coştum,
Yatağımdan taştım.
Sana doğru dağlar aştım, ben geldim.
Çamuruna bulanmaya ben geldim
İşte dayanamadım düştüm yollara,
Gözlerimde yaşlarla sılam ben geldim
Bozkır Adı
M.Ö. İsauria Bölgesi'nin başkenti olan Bozkır; İsauria Vetus (Eski İsauria), İsauria Nova (Yeni İsauria), Tris-Maden ve Leontopolis (Arslanlar Kenti) isimleri ile bilinmekteydi.
Bozkır aslında kasabanın (Bozkır İlçesi) değil, yörenin, yani çay (Çarşamba Çayı) ile Seydişehir arasındaki toprakların adıdır. Kasabanın adı “Siristad” idi. Siristad Türklerden önce yörede yaşayan kavimlerden birine ait bir isim olduğundan, kısaca Türkçe asıllı olmadığı için, atılarak kasabaya da Bozkır adı verilmiştir. Anlaşılacağı üzere yöre kasabanın adını değil, kasaba yörenin adını almıştır. Bozkır adına gelince bu, arazinin coğrafi yapısı ile ilgili değildir. Yörenin adı olan Bozkır, bu yöreyi feth veya idare etmiş bir Bey'den gelmektedir. Bozkır Bey, en kuvvetli ihtimal ile XIV. y.y.'da bu yöreyi idare etmiştir. O, Karamanoğulları'nın bir valisi olabilir. Bozkır Beyi belki daha az muhtemel olarak Selçukluların da valisi olabilir. Fransızca “steppe” mânâsında şimdi kullandığımız bozkır yeni bir deyim olup, yüzyılımızın birinci yarısında kullanılmaya başlanmıştır. Esasen bozkır adını taşıyan yer, gerçek mânâsında, bozkır karakterinde de değildir. Bozkır adının boz ve kır fiillerinden emir ikinci şahıs ile yapılmış bir ad olduğu anlaşılmış bulunur. Yani Bozkır, anlaşılacağı üzere Boz + kır = “yen ve saf dışı bırak” demektir. Bozkır adının steppe manasında olduğunu sanarak yerine başka bir ad verilmesi için İçişleri Bakanlığı'na müracaatta bulunmuş olan bazı hemşehrilerimin bu tutumuna hayret ettim. Bakan Hıfzı Oğuz BEKATA Bey ile görüşüp gerçeği anlattım. Memleketimizin bu tapu senedi böylelikle korunmuş oldu. Bir topluluk, tarihine ve kültürüne sahip çıkarsa millet olur ve varlığını sürdürebilir. Bu böyle bilinmelidir. Bunun aksini iddia edenler cahil ve akılsız kişilerdir.
Bazı şairlerimizin Bozkır'ı anlatan şiirlerde; “İsmin yakışmıyor sana Bozkır'ım ” ve “İsmine inat ediyor görünümüyle ” gibi tarihi gerçekleri bilmeden hüsnüniyetle çeşitli mısralar yazılmıştır. Ancak, Bozkır'la ilgili bundan sonra yazılacak olan şiirlerde merhum Faruk SÜMER'in yukarıdaki açıklamalarına göre “ İsmin yakışıyor sana Bozkır'ım” gibi mısraları da görebilmeyi ümit etmekteyiz.
Bozkır kelimesi; günümüzde step iklimine sahip toprakların ve bölgenin bulunduğu “yılın çoğu zamanı boz renkli görünen yerler” anlamında kullanılan coğrafî bir terimdir. Ancak böyle bir tanımlamadan hareketle, buranın adının da bölgenin coğrafî özelliklerinden kaynaklanmış olup olmayacağına baktığımızda, Toros dağlarının üzerinde, denizden epey yüksek bir mevki ve ormanlık tepelerin ortasındaki yayla karakteri gösteren bu bölgenin yapısı, bize adının step iklim özelliğinden gelmediğini rahatça gösterir. Aslın da, Bozkır kelimesi tamamen Türkçe bir kelimedir. Boz ve kır kelimesinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Şimdi hem bir yerleşim yeri adı olarak, hem de coğrafî bir terim olarak farklı anlamlar taşısa da , eski Türkçe'de boz ve kır , yani ; yen ve yok et ve bu davranışı gösteren yiğit kişi anlamı vardır. Zaten tarihte de bu anlamda sıfat olarak kullanılmıştır. Selçuklular ve Karamanoğulları dönemlerinde yaşamış ve önemli hizmetler görmüş olan ve Osmanlılar dönemi belgelerinde de “ Bozkırlı ” diye tanımlanan bir “ Türkmen B eyi ve S ül â lesi ” bulunmaktadır. Bozkır ismi de büyük ihtimalle bu anlamdaki söz konusu Türkmen B eyi ' ne dayanmaktadır. Kalabalık bir cemaat olan “ Bozkırlıoğulları ” , Osmanlı Karamanoğulları çekişmesinde Karamanoğulları'nın tarafını tutmuş, Osmanlılar bölgeye hakim olduktan sonra, eski Karamanlı Türkmen Beyleri ' nin bir taraftan nüfuzlarını kırmaya çalışırken , diğer taraftan da husumetini bertaraf edip dostluğunu kazanmak için onlara, eskiden sahip olduğu arazileri tımar olarak vermeye devam etmiştir. Bu yüzden Bozkırlıoğlu Hüseyin ve Bozkırlıoğlu Yusuf'a Siristad köyü ve çevresi tımar olarak verilmiştir. Bu sebeple bölgeye Bozkır denilmiştir. Dolayısıyla Bozkır adının kaynağı da buraya dayanmaktadır. Siristad isminin Bozkır'a dönüşmesi de muhtemelen XVII. yüzyıldan sonra olmuştur. Osmanlılar, siyasî, coğrafî vb. nedenlerle idarî birimleri tespit ederken, o bölgede önemli ve büyük bir yerleşim merkezi varsa onun ismini, hem o idarî birime veriyor hem de orasını birimin merkezi yapıyordu. Bunun örnekleri çok fazladır. Ancak, önemli bir merkez olmadığında ne bir merkez belirliyor ne de bir yerleşim yerinin adını veriyor; oranın adını bütünü kapsayacak isimlerle nitelendiriyor. Mesela, herkesin bildiği ve halen devam eden bu geleneği göstermesi bakımından İçel ile Mersin ve Kocaeli ile İzmit'i zikredebiliriz. Osmanlılar döneminde, şimdi isimleri değişmiş olmakla beraber, buna benzer çok uygulama vardır. Konya'dan örnek verecek olursak: Turgud K azası ile Bozkır Nahiyesi gibi Sahra, Sudiremi ve Aladağ nahiyelerinin belli bir merkezleri yoktu. Ancak, XVII. yüzyıldan sonra güvenlik gibi çeşitli nedenlerle idarî birimlere belli bir meskûn yer, merkez olarak belirleme ihtiyacı hasıl olmuş; Sahra N ahiyesi ' nin merkezi Çumra, Sudiremi Nahiyesi'nin merkezi Sille, Aladağ Nahiyesi'nin merkezi Hadim ve Bozkır N ahiyesi'nin merkezi Siristad olarak tespit edilmiş ve daha sonraki dönemlerde de kimi nahiye isimleri kaybolmuş , Çumra gibi yerleşim merkezi nahiye ismi haline gelmiş, Bozkır gibi kimi nahiye isimleri de yerleşim merkezinin ismine dönüşmüştür.
Konya İli'ne bağlı Bozkır İlçesi'nin adaşı olan yurdumuzda bir çok yer bulunmaktadır. Bu Bozkır isimlerinin ilçeden göç eden Bozkırlılar tarafından konulduğu kanaatini taşımaktayız. Bozkır isimlerinden tespiti yapılabilenler şunlardır;
1-Aksaray İli sınırları içindeki Bozkır,
2-Manisa İli sınırları içinde bulunan Bozkır,
3-İçel İli sınırları içinde bulunan Bozkır.
Yukarıdaki bilgiler; Araştırmacı Yazar Ali Ulvi ÜLKER'in "KÜLTÜR DİLİYLE BOZKIR" adlı kitabından alınmış olup, bozkir.net için güncelleştirilmiştir.
|
|
|
|
|
|
Tahinli Pekmezli Kek Tarifi İçin Malzemeler
3 yumurta
1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı tahin
1 çay bardağı pekmez
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı ceviz
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un
Üzeri için:Susam
Tahinli Pekmezli Kek Tarifi Yapılışı
Yumurtaları karıştırma kabına kırıyoruz.
Toz şekerini döküyoruz ve mikserle iyice köpürene kadar çırpıyoruz.
Sütü, sıvı yağı, tahini ve pekmezi döküyoruz.
Hepsini karıştırıyoruz.
Cevizi el değirmeninden geçiriyoruz ve iri kırılmış ceviz elde ediyoruz. Cevizi ilave ediyoruz.
Kabartma tozunu, vanilyayı koyuyoruz.
6 çorba kaşığı tepeleme un ekliyoruz ve harcımızı karıştırıyoruz.
Kek kalıbını tereyağıyla yağlıyoruz.
İçine susam serpiyoruz ve fazlasını döküyoruz.
Kek harcını döküyoruz ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. Afiyet olsun.
(Yeni)SUSAMLI KEK
●3 yumurta
●1,5 su bardağı toz şeker
●2,5 su bardağı un
●1 su bardağı sut
●1 cay bardağı sıvı yag
●1 kabartma tozu
●1 vanilya
●1 çay kaşığı karbonat
●1 limon kabuğu rendesi
●Bir-kac damla limon suyu
Üzeri için
●Susam
Yapılışı
●Yumurta ve şekeri mayonez kıvamına gelene kadar çırpın.
● Süt ve sıvı yağı ekleyip çırpmaya devam edin
● Un kabartma tozu vanilyayi ekleyin. ●Karbonatın üzerine limon suyu damlatıp sonra keke ilave edin ●Yağlayıp unladiginiz tepsiye döküp 180 derece sıcak fırında kızarana kadar pişirin.
TAHINLI KEK
4 Yumurta
2 Su Bardağı Şeker
1 Su Bardağı Süt
1 Su Bardağı Yağ
3,5 Kaşık Tahin
Kabartma Tozu
3,5 Su Bardağı Un
YAPILIŞI
Tüm malzemeyi karıştır
yağlanmış tepsiye dök
Üzerine 3-4 kaşık tahin gezdir .
170 ° de 40-45 dakika pişir.
Piştikten ve soğuduktan sonra
üzerine pudra şekeri serp
(TAHİN VE PEKMEZLİ ÇÖREK)
<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
MALZEMELER
• 4-5 su bardağı buğday unu
• 1 paket instant 11 gram Yuva Maya
• 1/2 su bardağı mısır yağı
• 1/2 su bardağı üzüm pekmezi
• 1/2 çay bardağı tahin
• 1 yemek kaşığı bal
• 1,5 su bardağı süt
• 1 adet yumurta
• 1 çay kaşığı tuz
• 1 -2 yemek kaşığı ceviz
HAZIRLANIŞI
Tüm malzemeler karıştırılıp kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edilir. Hamur 30 dakika dinlendirilir. Şekil verilip 220 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.
BALLI TAHİNLİ SARMA (6-8 Kişilik)
<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
Malzemeler
3 Yufka
1.5 Su Bardağı Tahin
1 Su Bardağı Bal
1 Su Bardağı Dövülmüş Fındık
1 Tatlı Kaşığı Mahlep
1 Yumurta Sarısı
1/2 Su Bardağı Pudra Şekeri
Yemeğin Tarifi
Çukur bir kapta tahin, bal, mahlep ve dövülmüş fındığı iyice karıştırın. Bir yufkayı tezgaha yayın. Hazırladığınız harcın üçte birini yufkanın üzerine yayın. Ikinci yufkayı harcın üzerine yayarak aynı işlemi tekrarlayın.
Üçüncü yufkanın üzerine de kalan harcı yaydıktan sonra, yufkayı ortadan ikiye bölün.
Yuvarlak kısmından başlayarak yufkayı rulo şeklinde sarın Yufkanın diğer yansı için de aynı işlemi uyguladıktan sonra 5 cm eninde verev olarak dilimlere ayırın.
Dilimleri tepsiye yerleştirip üzerlerine yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında kızarana kadar pişirin. Servis tabağına alıp üzerlerine pudra şekeri serpin.
TAHİNLİ KURABİYE
<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>
Tahinli kurabiye malzemeleri
■4 su bardağı un
■1 su bardağı pudra şekeri
■1 su bardağı sıvı yağ
■1 su bardağı tahin
■1 su bardağı elle kırılmış ceviz
■1 adet kabartma tozu
Tahinli kurabiye tarifi
Bütün malzemeleri karıştırın ve ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlak yapın ve yağlanmış tepsiye dizin. 180 derecelik fırında dibi olana kadar pişirin.
NOT: Biraz yağlı bir hamur olduğu için diğer kurabiye hamurları gibi birbirini toplamazsa problem yaratmayın rahatlıkla elinizde şekil verebilirsiniz. Helva tadında ve ağızda dağılan bir kurabiye yemek istiyorsanız mutlaka denemelisiniz. Afiyet olsun. |
|
|
|
|
|
|
|
|